Güncel
Washington’a ‘iade et’ baskısı
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Fethullah Gülen’in iadesi Türkiye açısından hayati bir aciliyet arz etmeye başladı. Ankara, Cumhurbaşkanı'nın canına kasteden darbe girişiminden sonra artık Amerika’dan nihai kararını bekliyor. Karar, Türk-Amerikan ilişkilerinin bundan sonraki seyrini belirleyecek gibi görünüyor. 15 Temmuz’dan sonra Ankara ile Washington arasındaki iade diplomasisini derledik.
Türkiye’nin ‘terör örgütü’ olarak nitelendirdiÄŸi, Amerika’nın ise ‘terör örgütü olarak görmüyoruz’ dediÄŸi iki yapı var: PYD (PKK’nın Suriye’deki uzantısı) ve PDY (Paralel Devlet Yapılanması)
Milli Güvenlik Kurulu bu yıl Mayıs ayında Gülen Cemaati’ni ‘terör örgütü’ olarak nitelendirmiÅŸ, 2 Haziran tarihinde Amerikan yönetimi "Gülen hareketini terör örgütü olarak görmüyoruz" açıklaması yapmıştı.
‘Darbenin arkasında Amerika var’
Darbe giriÅŸiminin ardından tutuklanan Genelkurmay BaÅŸkanı Hulusi Akar’ın yaveri Piyade Yarbay Levent Türkkan, ifadesinde Fethullah Gülen Cemaati mensubu olduÄŸu bilgisini verdi. Cemaat içindeki ‘abilerinden’ bahsederek “Bana darbenin yapılacağı gün görevimin Hulusi Akar PaÅŸa’yı etkisiz hale getirip iÅŸi kolaylaÅŸtırmak olduÄŸunu söyledi” dedi. Bu ifade, darbenin Gülen Cemaati tarafından yapıldığına dair basına sızan en net ifade oldu.
Fethullah Gülen, 16 senedir Amerika’da Pensilvanya eyaletinde yaşıyor.
15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ardından Habertürk TV yayınına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu da “Darbenin arkasında Amerika var. Oradan yayınlanan birkaç dergi, bir kaç aydır faaliyette bulunuyordu. Biz ABD’ye aylardır Fethullah Gülen konusunda bir mesaj veriyoruz. ABD bize Fethullah Gülen’i vermek zorundadır’’ diye konuÅŸmuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakan, giriÅŸimin ertesi günü ABD’ye seslendi
16 Temmuz’da art arda açıklamalar yapan BaÅŸbakan ve CumhurbaÅŸkanı da ABD’ye Gülen’in iadesi için çaÄŸrıda bulundu. BaÅŸbakan Yıldırım, Gülen’in iadesinin yapılmamasının “Türkiye’ye savaÅŸ” niteliÄŸinde olduÄŸunu söyledi:
"Dün akşam yaşanan olaydan sonra bu şahsın, bu adamın arkasında, bu çete liderinin, bu terör örgütü başının arkasında duracak ülke göremiyorum. Bunun arkasında duracak ülke, Türkiye'ye dost değildir, Türkiye'ye karşı ciddi bir savaşın içindedir."
Ä°stanbul Kısıklı'daki evinin önünde halka seslenen CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan da Obama’ya seslendi:
"Amerika'ya sesleniyorum. Sayın başkan, Pensilvanya'daki 400 dönüm arazinin içindeki zatı ya yargılayın ya da bize verin demiştim.
Bu zatın darbe girişiminde olduğunu sizlere söylemiştim ama dinletemedim. Şimdi bu darbe girişiminden sonra tekrar sesleniyorum, Pensilvanya'daki bu zatı artık Türkiye'ye teslim edin.
Siz bizden hangi teröristi istediyseniz biz teslim ettik. Şimdi artık terör listemizde yer alan bu zatı da, biliyorsunuz stratejik belgede yer almaktadır, diyoruz ki bize verilsin."
ABD’den ‘rahatsızlık’ vurgusu
Bu açıklamalar karşısında Washington’ın ilk tepkisi rahatsızlık oldu. DışiÅŸleri Bakanı ve sözcüsü, yaptıkları açıklamalarda ABD’nin darbe giriÅŸiminin arkasında gösterilmesinden duyulan rahatsızlığı dile getirdi. Gülen’in iadesi için ciddi kanıtlara ihtiyaç olduÄŸunu söyledi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve BaÅŸbakan Yıldırım’ın açıklamalarından sonra, bir toplantı için gittiÄŸi Lüksemburg’da açıklama yapan ABD DışiÅŸleri Bakanı John Kerry, ülkesinin darbe giriÅŸimiyle ilgili soruÅŸturmada Türkiye'ye yardım edeceÄŸini açıklarken Ankara'ya Fethullah Gülen'in darbeyle baÄŸlantısı olduÄŸunda dair kanıtları kendilerine ulaÅŸtırması çaÄŸrısı yaptı.
Kerry, Türkiye'den henüz resmi bir iade talebi almadıklarını söylerken "Tahminimiz Sayın Gülen ile ilgili bazı sorular gündeme gelecektir" dedi.
DışiÅŸleri Bakanı ÇavuÅŸoÄŸlu’nu arayan Kerry, Fethullah Gülen’in iadesine iliÅŸkin hukuki süreç konusu da dâhil olmak üzere son geliÅŸmeler hakkında bilgi aldı.
Bu, 24 saat içinde Kerry’nin ÇavuÅŸoÄŸlu ile yaptığı ikinci telefon görüşmesi oldu. 15 Temmuz gecesi darbe giriÅŸiminin baÅŸarısız olduÄŸunun ortaya çıktığı saatlerde yapılan ilk görüşmede Kerry, Türkiye’nin seçilmiÅŸ hükümetinin yanında olduÄŸunu belirtmiÅŸti.
16 Temmuz günü Sözcü John Kirby de, Kerry ile ÇavuÅŸoÄŸlu’nun yaptığı bu ikinci telefon görüşmesine dair bilgi verdi. Sözcü, ABD DışiÅŸleri Bakanı'nın ÇavuÅŸoÄŸlu'na, kamuoyu önünde "ABD'nin darbe giriÅŸiminde payı olduÄŸu yönündeki ima ve iddiaların 'tamamen yanlış' ve ABD-Türkiye iliÅŸkilerine "zarar verici nitelikte" olduÄŸunu açık ÅŸekilde dile getirdiÄŸini söyledi.
‘Ä°liÅŸkiler bir kez zedelendi’
Bu açıklamaların ardından Al Jazeera’ye konuÅŸan üst düzey Türk yetkili, ABD ile iliÅŸkilerin Gülen’in iadesine uzun süre kulak tıkanması ve darbe giriÅŸimine kadar bir adım atılmaması nedeniyle zedelendiÄŸini söyledi. Ä°ade olması halinde dâhi iliÅŸkilerin bu süreçten etkileneceÄŸini ve Suriye baÅŸta olmak üzere iÅŸbirliÄŸi yapılan alanların gözden geçirileceÄŸini belirtti.
ABD’den farklı yönde ilk açıklama
Cumartesi günü yapılan bu açıklamaların ardından iki gün nispeten sessizlik yaÅŸandı. Bu iki günün ardından Washington tarafından ilk açıklama, Ankara Büyükelçisi John Bass’ten geldi. Yazılı açıklamasında Bass, ABD’nin Gülen’in iadesi için her türlü desteÄŸe hazır olduÄŸunu ifade ediyordu:
“Bazı haberler –ve maalesef kamuoyu tarafından tanınan bazı kiÅŸiler– ABD’nin, darbe giriÅŸimine bir ÅŸekilde destek verdiÄŸi yönünde spekülasyonlarda bulunmuÅŸtur. Bunlar kesinlikle doÄŸru olmamakla birlikte, bu tür spekülasyonlar iki büyük ülke arasındaki uzun yıllara dayanan dostluÄŸa zarar verici niteliktedir.
ABD’de ikamet eden kiÅŸilerin darbe giriÅŸimine katılmış olma ihtimali konusunda ise ABD, darbe giriÅŸimine iliÅŸkin soruÅŸturmayı yürüten Türk makamlarına destek saÄŸlama yönündeki isteÄŸini açıkça ifade etmiÅŸtir. Türkiye’nin, ABD’de yasal olarak ikamet eden herhangi bir kiÅŸi hakkında iade talebinde bulunma kararı vermesi halinde, bu husus ABD ile Türkiye arasındaki iade anlaÅŸmasında yer alan ÅŸartlar çerçevesinde deÄŸerlendirilecektir. Bu amaca yönelik olarak, aralarında ABD Adalet Bakanlığı temsilcilerinin de bulunduÄŸu ABD ve Türkiye’deki ABD hükümeti makamları, muhataplarıyla birlikte çalışmaya ve ülkelerimiz arasındaki iade anlaÅŸmasınca belirlenen yasal ve delillerin kabulüne iliÅŸkin standartların karşılanması için neler yapılması gerektiÄŸini ele almaya hazırdır. Ä°ade anlaÅŸmamızın ve ABD yasalarının, şüpheli bir ÅŸahsın baÅŸka bir ülkenin yargısına transferinden önce yerine getirilmesi gereken belirli ÅŸartlar içerdiÄŸinin altını çizmek isterim.”
‘Olumlu cevap gelmezse…’
Bass’in açıklamasıyla aynı gün, 18 Temmuz’da, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan CNN International kanalına röportaj verdi. O da ABD ve Türkiye arasında suçluların iadesi anlaÅŸması olduÄŸunu hatırlattı:
“Siz benden istediÄŸiniz zaman, sen benim stratejik ortağımsın, ben veriyorum, ama sen bana niye vermiyorsun? Biz resmi iade talebimizi yapacağız, olumlu cevap gelmediÄŸi takdirde, ABD Türkiye'den birini istediÄŸi takdirde böyle bir ÅŸeye onay vermeyeceÄŸim."
Belgeler iletildi, Obama ErdoÄŸan’ı aradı
19 Temmuz’da, darbe giriÅŸiminden dört gün sonra, Ankara gerekli belgeleri ABD Adalet Bakanlığı’na iletti. Washington belgeleri incelemeye aldı.
AkÅŸam saatlerinde Obama ile ErdoÄŸan telefon görüşmesi yaptı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre BaÅŸkan Obama, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a darbe giriÅŸimi soruÅŸturmasında mümkün olan tüm yardımı yapmayı teklif etti. Görüşmede ayrıca Obama'nın ErdoÄŸan'a "demokratik deÄŸerlere saygı" çaÄŸrısında bulunduÄŸu ifade edildi.
ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'in durumunun da görüşüldüğü telefon konuşmasında, Türkiye'nin ABD hükümetine Gülen hakkında materyal sunduğu ifade edildi.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre ise, Erdoğan görüşmede darbe girişiminin ardında Gülen Cemaati'nin bulunduğuna değindi ve Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesi meselesini de gündeme getirdi. ABD Başkanı Obama da Gülen'le ilgili olarak gönderilecek dosya ve delillerin ciddi olarak inceleneceğini belirtti.
Yıldırım: Elverişli bir maşa değildir
Aynı gün partisinin grup toplantısında konuşan Binali Yıldırım, "Bu paralel terör örgütü hiçbir ülke için elverişli bir maşa değildir. Boşuna ekmek, su vermeyin, külfet çekmeyin. Jiletle kazır gibi bunların kökünü kazıyacağız. Değil FETÖ hiçbir terör örgütü bu aziz millete, devlete ihanet etme cesaretini gösteremeyecek" dedi.
Bu sırada, ABD DışiÅŸleri Bakanı Yardımcısı Antony Blinken, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ile görüşüyordu. Ana gündem maddesi beklendiÄŸi üzere Gülen’in iadesi talebiydi.
Bass: (Gülen’in) Çok sayıda destekçisinin açıkça bu iÅŸe karışmış olması…
ABD'den, Fethullah Gülen'in darbe giriÅŸimi içinde yer aldığına dair ilk farklı açıklama 20 Temmuz’da geldi. ABD Büyükelçisi John Bass, "Türkiye’de ikamet eden biri olarak, Cuma gecesi yaÅŸananlar ve onun (Gülen’in) çok sayıda destekçisinin açıkça bu iÅŸe karışmış olması, bu ülkenin güvenliÄŸine yönelik kuvvetli ve vahim bir tehdit" dedi.
CNN Türk’e konuÅŸan ABD'nin Türkiye Büyükelçisi John Bass, Fethullah Gülen'in iadesiyle ilgili olarak "Türk hükümetinden, Gülen’e yönelik davalarına ve onun yasaları ihlaline dair kanıtlarına iliÅŸkin yasal belgelerin gelmesini bekliyorduk. Åžimdi Türkiye’de ikamet eden biri olarak, Cuma gecesi yaÅŸananlar ve onun çok sayıda destekçisinin açıkça bu iÅŸe karışmış olması, bu ülkenin güvenliÄŸine yönelik kuvvetli ve vahim bir tehdit" ifadelerini kullandı.
Bass, “ABD, Fethullah Gülen’i koruyor mu, himaye mi ediyor? Neden? Bu kadar zor mu Fethullah Gülen’i iade etmek?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Açıkça söyleyeyim, ABD hükümeti olarak Fethullah Gülen ya da grubuyla çalışmıyoruz, doÄŸrudan bir baÄŸ ya da bir görüşmemiz yok. Ä°ade iÅŸlemine gelince, Türk hükümetinin bugün Amerikan hükümetine bir iade talebini sunduÄŸuna iliÅŸkin haberleri gördüm. Bu talebi kendim görmedim, Washington’da sunulacağını sanıyorum. Elimize ulaÅŸtıktan sonra da Adalet Bakanlığımızdaki hukuk uzmanlarımız tarafından deÄŸerlendirileceÄŸine, sunulan kanıtlara bakılacağına ve yasaların ihlali açısından deÄŸerlendirileceÄŸine güvenim tam. Ve burada kuvvetli bir dava varsa, eminim ona uygun ÅŸekilde hareket edeceÄŸiz.”
‘ABD'nin bilgisi yok, yönlendirmedi ve desteklemedi’
Bass, ABD’nin de arkasında bulunduÄŸu kiÅŸilerin CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı öldürmeye çalıştıkları iddiasına kesin bir dille karşı çıktı:
“Bu iddia son derece ölçüsüz ve çirkin. Hiçbir somut veri ile desteklenmediÄŸini düşünüyorum. ABD’nin bu darbe giriÅŸimine iliÅŸkin öncesinden bir bilgisi yoktu. Olayı yönlendirmedi ve desteklemedi. Önceden bilgimiz olsaydı da bu giriÅŸimi desteklemez, bilgiyi meÅŸru hükümete sunmaktan baÅŸka bir ÅŸey yapmazdık.”
Biden: İade beklentinizin farkındayız
Bass’in bu açıklamasından sonra 21 Temmuz günü ABD BaÅŸkan Yardımcısı Joe Biden, BaÅŸbakan Yıldırım’ı aradı. Gülen’in iadesi konusunda “Türkiye’nin beklentisinin farkında olduklarını” söyledi.
Başbakanlık açıklamasında şöyle denildi:
"ABD BaÅŸkan Yardımcısı Biden, milletimizin darbe karşısında ortaya koyduÄŸu cesareti överek, ABD’nin darbe teÅŸebbüsünü en başında kınadığını, müttefikleri Türkiye’ye destek vermeye devam edeceklerini, Fethullah Gülen’in iadesi konusundaki beklentimizin farkında olduÄŸunu, bu hususta bağımsız ABD mahkemelerince karar verilmesi gerektiÄŸini, her hâl ve karda, konuya dâir Türkiye ile birlikte çalışacaklarını ifade etmiÅŸtir.
Sayın BaÅŸbakanımız, Fethullah Gülen ve başında bulunduÄŸu terör örgütünün zararlı faaliyetleri konusunda ABD yönetimini uzun zamandır uyardığımızı, bu çerçevede, 15 Temmuz günü giriÅŸilen terörist kalkışmanın elebaşı konumundaki Fethullah Gülen’in iadesi için gerekli baÅŸvuru evraklarını ABD’ye ilettiÄŸimizi, bir müttefik olarak ABD’den beklentimizin Gülen’in Türkiye’ye iade edilmesi olduÄŸunu vurgulamıştır."
Beyaz Saray’dan telefon görüşmesine yönelik yapılan açıklamada da Biden’ın, darbe giriÅŸimine karışan kiÅŸiler hakkındaki soruÅŸturmaların, halkın demokratik kurumlara ve hukukun üstünlüğüne güvenini güçlendirecek ÅŸekilde yapılması çaÄŸrısında bulunduÄŸu belirtildi.
“BaÅŸkan Yardımcısı, ABD’nin, darbe giriÅŸimini soruÅŸturan Türk makamlarına destek vermeye, ABD’li hukuk uzmanlarının da [Türk] muhataplarıyla bu konu üzerinde çalışmaya hazır olduÄŸunu vurgulamıştır” ifadeleri kullanıldı.
ABD’nin ‘ekip gönderme’ önerisi
Ä°lk olarak John Bass’in yazılı açıklamasında belirttiÄŸi, ABD makamlarının soruÅŸturma sürecinde destek saÄŸlama teklifinin detayları, 21 Temmuz günü basınla paylaşıldı. ABD DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, konuyla ilgili soruları yanıtlarken ‘AnlaÅŸmamızın gereklerini ciddiye aldığımızı söylediÄŸimizde bu konuda ciddi olduÄŸumu göstermek için çok çabalıyoruz’ dedi.
Günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kirby, ABD DışiÅŸleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın, Gülen’in iadesi süreci için Türkiye’ye bir ekip göndererek yardımcı olma önerisinde bulunduÄŸunu söyledi:
“Adalet Bakanlığı gibi, biz de, iade süreci üzerine çalışırken yardımcı olmayı önerdik. Hatta Türkiye’den bir ekibi burada misafir etmeyi veya buradan bir ekibi Türkiye’ye göndermeyi, ortak bir ekiple süreci yürütmeyi teklif ettik. Ancak Bakan’ın dün ve daha önce de birkaç defa söylediÄŸi gibi, iade talebi varsa iddialara deÄŸil kanıtlara dayanmalı.”
Kirby, bu teklife henüz bir yanıt verilip verilmediÄŸini bilmediÄŸini söyledi. Türkiye’den bazı belgelerin gönderildiÄŸini, Adalet Bakanlığı’nın bunlar üzerine çalıştığını ve inceleme sürecinin devam ettiÄŸini belirtti:
“Bu çok kesin bir yasal süreç. Bu zorunlu olmasa da biz bu talep sürecinde bir dereceye kadar yardımcı olma teklifinde bulunduk, hatta bir ekip göndermeyi önerdik. Yani, anlaÅŸmamızın gereklerini ciddiye aldığımızı söylediÄŸimizde bu konuda ciddi olduÄŸumu göstermek için çok çabalıyoruz. Bakın, bunun henüz başındayız ve nasıl gittiÄŸini göreceÄŸiz. Ama bu süreçte ilerlerken her gün sizlere her geliÅŸmeyi açıklamayacağım.”
Kirby, “Ä°ki ekip mi olacak? Biri soruÅŸturma için biri de iade talebi için mi olacak?” sorusuna ÅŸu yanıtı verdi:
“Evet, daha o gece öneriyi yaptık. Türkiye’den darbe soruÅŸturması veya iade talebi için özellikle ABD’den destek istediÄŸine dair bir bilgim yok. Ama evet, ikisi için de önerimizi yaptık. SöylediÄŸim gibi Türk yetkililerle temas halindeyiz. Böyle olmaya da devam edeceÄŸiz. Bu önerilerin nereye gittiÄŸini göreceÄŸiz.”
Al Jazeera'ye konuşan diplomatik kaynaklar, iki ülkenin Dışişleri ve Adalet Bakanlıkları aracılığıyla işbirliğine açık olduğunu söyledi. Kaynaklara göre işbirliği yapılırken öncelik, Gülen'in iadesi sürecinde olacak.
‘BaÅŸka ülkeye kaçmasının da engellenmesi lâzım’
Son olarak TRT’nin sorularını yanıtlayan ÇavuÅŸoÄŸlu, Gülen’in baÅŸka ülkelere kaçması ihtimaline karşın gerekli tedbirlerin alınması gerektiÄŸini söyledi:
“BaÅŸka bir ülkeye kaçmasının da engellenmesi lâzım. Åžu an böyle bir ihtimal olduÄŸu için söylemiyorum, her ihtimale karşı söylüyorum. Gerekli tedbirlerin alınması lâzım.
Darbe giriÅŸiminde bulunan bu ÅŸahsı burada tutmamalısınız. Biz de size gerekli belgeleri veriyoruz. Bu konuda iÅŸbirliÄŸimizin somut sonuçlarının alınması gerekiyor. Bu anlaÅŸma gereÄŸi bugüne kadar Türkiye ABD ile net bir iÅŸbirliÄŸi içinde olmuÅŸtur. ABD’den de beklediÄŸimiz budur. Uzatmak isterseniz yıllar alır ama kararlıysanız en kısa zamanda sonuçlanır.”
Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ da, CNN Türk’ün konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Acil tutuklama talebinin Washington’a iletildiÄŸini, ABD’nin dayanışma içinde olacağını ifade ettiÄŸini söyledi:
“ABD’ye Gülen ile ilgili dört dosyayı hem elektronik ortamda gönderdik hem de DışiÅŸleri Bakanlığı aracılığıyla yetkili makamlara dosyaların aslını gönderdik. Acil tutuklama talebimizi de elektronik ortamda yaptık. ABD yetkilileri de taleplerimizin kendilerine ulaÅŸtığını açıkladılar. ABD dayanışma içinde olacağını ifade etti. Bununla ilgili delil istediler. Dosya henüz ellerine ulaÅŸmadığı için biz o delilleri elektronik olarak gönderdik. Gülen’in iade süreci için bizzat gidebilirim.”
ÇavuÅŸoÄŸlu’nun ‘kararlı olurlarsa en kısa zamanda sonuçlanır’ dediÄŸi süreç için BozdaÄŸ, delillerin tamamının deÄŸerlendirilmesinin zaman alacağını söyledi:
“Åžu anda 15 temmuz ile ilgili hazırlık devam ediyor. Bir defa iadeler tamamlanmadı. Pek çok delil toplanmadı daha. Cep telefonları, yazılar, belgeler çok ciddi sayıda delil elde edildi. Daha bunların tamamını inceleme fırsatı olmadı. Delillerin tamamının deÄŸerlendirilmesi zaman alacak. Biz bu dosyayla ilgili taleplerimizi ABD’ye ileteceÄŸiz. Ama bu zaman alacak.
“Ä°lk defa bir telefon irtibatı kuruldu, biz olumlu bir seyir görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ne kadar bunların Fethullah Gülen’in emri ve talimatı ile olduÄŸunu biliyorsa, ABD de biliyor. Fethullah Gülen’in bu darbe teÅŸebbüsünün arkasında olduÄŸuna dair dünyada kimsenin tereddüdü olduÄŸuna inanmıyorum.”
Henüz yorum yapılmamış.